Globalleşen dünyamızda her şey değişiyor, değişime uğruyor, işte size influencer marketing hakkında 3 efsane. Yakın bir arkadaşınızdan mı yoksa bir markadan mı tavsiye almayı tercih edersiniz. Çoğu insan için cevap açıkçası bir arkadaş. Ve internetin hayatımız üstündeki etkilerinin arttığı göz önüne alındığında, “arkadaş” tanımının da aynı kalması beklenemez.
Influencerların kitleler üzerinde ciddi bir gücü var. Adweek’e göre, halkın yüzde 49’u satın alma kararı verirken nüfuz sahibi kişilerin önerilerine güveniyorlar. Bu, markanız için büyük bir fırsat. Markanız influencerların gücünü kullanabilirse, kitleniz üzerinde büyük bir etki yaratacak, daha fazla marka bilinirliği oluşturacak ve daha fazla satış yapacaksınız.
Ancak influencer marketing, herhangi bir marka için kolay bir başarı değildir. Markanız için doğru bağlantıları yapmak, doğru influencer ve doğru kampanya ile buluşmak çok kolay değil. Influencer marketing hakkında stratejinizi nasıl yapmanız gerektiğine dair çok fazla bilgi var ama hepsi doğru değil. Yazımızda bir çok markanın inandığı ve hala varlığını sürdüren influencer marketing efsanelerini derledik.
Başlıklar
Pazarlamacıların zamanlarının, paralarının büyük bir kısmını klasik medyaya yatırmaya yatkınlar. Ve burdan kazandıkları deneyimleri influencer marketing yöntemleriyle karşılaştırıyorlar. Bir çoğu bu yüzden kitlelere influencer marketingle ulaşmanın çok pahalı olacağı düşüncesine sahip oluyor.
Influencer marketing için bir çok farklı seçenek ve kanal mevcut. Düz mantıkla hareket edip markanıza uygun olmadığı halde geniş bir kitleye sahip influencer ile çalışmak isterseniz düşündüğünüz gibi yüksek paralar harcayabilirsiniz. Ama bunun yanında markanız ve planlanan kampanya için daha ufak kitlelere hitap eden influencerlarla çalışarak çok daha düşük maliyetlerle güzel sonuçlar elde edebilirsiniz.
Tüm influencerlar eşit şekilde yaratılmamıştır. Mesela Kim Kardashian üstünden ilerleyecek olursak. Şimdiye kadarki en büyük sosyal medya kaynaklarından birine sahip olmasına rağmen, o bir traktör markası için doğru kişi midir? Muhtemelen hayır.
Kim Kardashian’ın çok sayıda takipçisi var ancak bu takipçilerin hepsi markanız için hedeflenen kişiler olmayacak. Aslında gençler, geleneksel şöhretlerden ziyade internet ünlülerine yedi kat daha fazla duygusal olarak bağlılar. Gençleri hedef almaya çalışıyorsanız, büyük bir ünlüyle çalışmak bu yüzden mantıklı değil.
Takipçilerin sayısı yerine takipçilerin kendilerine bakın. Onlar ne kadar etkileşim içerisindeler? Ne kadar çok etkileşimde bulunurlarsa, markanıza doğru harekete geçme ihtimalleri de o kadar yüksek olur.
Kampanyanız için bir influencer seçerken, etki alanının markanıza uygun bir sese sahip olduğundan ve takipçilerinin o kişiye güvendiğinden emin olun. Bu yüzden takipçi sayısı etkileşim ve doğru influencer kullanımının yanında önemsiz bir kriter haline gelebilir.
Başarıyı tanımlamak, pazarlamacılar tarafından karşılaşılan en büyük güçlüklerden biridir. Geçen yıl, pazarlamacıların yüzde 86’sı, influencer marketingi kullandı. Fakat pazarlamacılardan yüzde 78’i influencer marketing hakkında yatırım getirisinin belirlenmesinin en önemli nokta olduğunu söyledi.
Influencer marketing hakkında -doğru ölçütler kullanıldığında- yatırım getirisi ölçmenin en kolay olduğu pazarlama yöntemlerinden biridir. Öncelikle yapmanız gereken hedeflerinizi tanımlamak. Yani kampanyayı yaparken neyi hedefliyorsunuz? Marka bilinirliğini artırmak mı istiyorsunuz? Sosyal medyadaki takipçi kitlenizi arttırmak mı istiyorsunuz? Hedeflediğiniz kitleye belirli bir işlem mi yaptırmak istiyorsunuz? Tıklama oranlarını ve dönüşümlerini mi izlemek istiyorsunuz? Bu saydıklarımızın tamamı için farklı bir kampanya planlaması yapılması gerekmektedir. Hepsini tek bir kampanyayla hedefliyorsanız bu konuda başarılı olamazsınız. Ve doğru ölçümlemeler yapamazsınız.