AdBlock, reklamverenler ve influencer marketing akıllı cihazlara kolay erişim ve sosyal medya popülerliğinden kaynaklı artan dijital medya tüketimi ve influencer marketing, şirketlerin dijital ortamda izleyicilere ulaşması için büyük fırsatlar yaratması ile bunların karşısında bir kitlelenin doğmasına sebep oldu adblock.
Şirketleri dijital alanda tüketicilerle buluşturmak için tekliflerde bulunan deneyimsiz pazarlamacılar, kötü hedefli reklamlarla tüketicileri soğuttular. 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre kullanıcılar, günde ortalama 8 saat boyunca görsel ve işitsel medyayı(tv, internet, radyo vb.) kullandı ve günde ortalama 4.000 ila 10.000 reklam gördü; bunların çoğu insanlar tarafından negatif algılandı. Bu durum internette fazlaca vakit harcayan kullanıcıları, çözüm arayışına itti ve böylece AdBlock pazarı oluştu. 2016 yılının başında yapılan bir eMarketer(https://www.emarketer.com/Article/US-Ad-Blocking-Jump-by-Double-Digits-This-Year/1014111) raporunda ABD’de yaklaşık 70 milyon insanın (internet kullanıcılarının% 25’i) reklam bloklama yazılımı kullandıkları belirtilmiştir. Bu oran masaüstü için Batı Avrupa’da 20%, Orta ve Doğu Avrupa’da 12%ve Türkiye’de ise 7% olarak kaydedilmiştir.
Başlıklar
İnternet kullanıcılarının çoğu reklam engelleme yazılımı kullanmadığından, şirketler, hedef kitlenin bir kısmına ulaşamama ihtimaline rağmen dijital reklamlarda milyarlarca harcama yapmaya devam etmektedir. Düşük oranlara rağmen 2015 senesinde açıklanan rakamlara göre AdBlock reklamverenlere 21.8 Milyar dolar kaybettirmiş. Bunun yanı sıra gelirlerinin yüzde 88’i dijital reklam gelirine dayanan Google tarayıcısı Chrome’da bu yıl dahili reklam engelleyicisine yer vermek istiyor.
Pazarlamacılar, bütün bu dijital reklam sektöründeki kötü gidişata rağmen stratejik cephaneliklerine şu dijital eğilimleri ekleyerek Adblock’a karşı sürmekte olan savaşta üst kademeyi geçebilirler:
Doğal reklamcılık, kullanıcıların okuduğu içeriğin yapısını bozmadan bir şirketin ürününü veya hizmetini tanıtmak amacıyla bazı bilgilerin entegre edilmesidir. Doğal reklamcılık, tüketicinin görüntülediği içerikten uzaklaşmaması için oluşturulmuştur. Bunun yerine, tüketicinin serbestçe izlediği içeriği tamamlayan ya da ilişkilendiren bilgileri görüntülemesi sağlanır.
Bir araştırmaya göre (https://research.hubspot.com/reports/why-people-block-ads-and-what-it-means-for-marketers-and-advertisers) , AdBlock kullanıcılarının 64%’ü reklamların can sıkıcı ve müdahaleci olduğunu düşündükleri için bu hizmetleri kullanıyorlar. Pek çok reklam, bir kullanıcının yaptığı şeyleri engeller ve dolayısıyla kullanıcı deneyimini azaltır. Doğal reklamlar can sıkıcı ve müdahaleci olmadığı için kullanıcıların, bu reklam biçimiyle ilgi çekilebilir. Doğal reklamcılıkta kullanıcıların okudukları içerik, sponsorluğa tabi tutulmuş olsa bile klasik reklamlar gibi tasarlanmadığı için gönüllü tükettikleri bir içeriğe dönüşmektedir.
Sosyal medya, sıradan insanların kendi içeriğini paylaşmaları ve benzer fikirli insanların onları izlemesi sonucu kendi pazarını yarattı. Bu sebeple reklamverenler, etkileyici olduğunu düşündükleri kişisel sayfalar aracılığıyla ürün ya da hizmetlerini satmak için influencerlarla çalışmalar yapmaya başladılar.
2017’de markalar için en doğru pazarlama yöntemlerinden biri Influencer Marketing oldu. Bu pazarlama yöntemiyle doğru hedefleme yapıldığı takdirde çok küçük bütçelerle istenilen kitlelere ulaşmak çok kolay. Ve doğru ölçümleme hedefleriyle bunun geri dönüşünü izlemek diğer pazarlama yöntemlerine göre daha kolay. Araştırmalar 2018 senesinde influencer marketing yöntemlerinin daha çok rağbet göreceğini gösteriyor. Büyük kitleleri arkasından sürükleyen influencerların yanı sıra daha niş kitlelere hitap eden mikro düzeydeki influencerlarda her geçen gün daha çok önem kazanmaya başladılar.
AdBlock, reklamverenler ve influencer marketing yöntemleri, markaları ve ürünleri organik olarak gerçek insanlardan gerçek insanlara ulaştırdıklarından dolayı reklam engelleme yazılımlarının radarına takılmamaktadırlar . Bu durum, içeriğe özgünlük getirmektedir. Çünkü influencerlar, ilgi duydukları bir sayfaya abone olan, takip eden veya aktif olarak araştırmış olan kitlelerine ürün veya hizmetleri direkt olarak götürmekteler. Influencerların takipçileri gönüllü olarak ordan bulunduklarından dolayı sunulan içeriği daha güvenli olarak tüketirler.
Sosyal medyayla birlikte teknoloji ve iletişim platformlarındaki gelişmeler tarihi çok daha eskilere dayanan e-postanın güncellenerek, önem kazanması sağlamıştır. Düşünülenin aksine kaliteli bir e-posta pazarlaması çok başarılı geri dönüşler sağlıyor. Bir araştırma, e-postanın ortalama yüzde 122’lik bir yatırım geri dönüşü sağladığını tespit etti. (https://www.emarketer.com/Article/Email-Continues-Deliver-Strong-ROI-Value-Marketers/1014461) Akıllı telefonlar gelen kutularına tüketicilerin hayatının her anında ulaşmasına imkan verdi. Bu nedenle, e-postanın, şirketler için değişen bir medya ortamında tutarlı kalması şaşırtıcı değildir.
Algı ne olursa olsun, gelen kutusu hedef kitleye ulaşmak için pazarlama ve reklam araçlarının ön planında olacaktır. E-posta pazarlaması hedeflerini karşılamak ve büyümeyi yönlendirmek için çok önemli bir araç olarak kalacaktır. Sizde hemen bizimle irtibata geçin.